Sitedeki Westwood Çokluğuyla İlgili Karakter Yorumları

Hande- Sanırım, yani ne yazık ki, Westwood ailesinden olmak, bir zamanların vampir, seherbaz, kurt adam akımları gibi algılanmaya başlandı. Çok abartılır oldu, bu gerçekten üzücü '^' Ayrıca bölünerek de çoğalmıyoruz bence. Kurgusu olan karakter alıyor. Ha bir de genel bir yanılgı gördüm ben, *Westwood*lar aynı bokun kahverengisi değillerdir. Yani hepsi aynı özellikleri taşımıyor bana kalırsa. o.o Kaldı ki taşıması da zor yani ihih.
Çoksunuz dediniz, rocio ve harley'nin anasını sonsuza kadar npc yapmaya karar verdim hehe. En iyisi daha fazla aile üyesi olmasın, bu kadarı yetermiş.

Piyuv işin esprisi o "bölünerek çoğalmak" yav. Şu siteyi turla sor bakalım, Westwood yoğunluğundan mutsuz olan var mı? (bknz. dipteki nottan negatif bir duygu almak) Bana kalırsa artsınlar, ben yazın açacağım karakterlerden birini Westwood yapsam mı diye düşünüyordum geçenlerde ve- -

Seth: Başka Westwood mu? Kardeşim evde mi kalayım istiyorsun?!
Mia: Yumruklayayım ister misin şunu?

Bilmiyorum, sustursan iyi olur aslında, bir şey diyordum...

Seth: Hey hey hey, tamam gidiyorum! Bu arada Nanna, bence boşver Westwood olma sen. Luca ol. Daha da iyisi, De Luca ol! Olur musun hı, olur musun?

Imm, Mia?

Mia: Tamam tamam hallediyorum, devam et sen.

Şey yani demek istediğim alınma. Ayrıca Rocio niye NPC oluyor ki? O.O

Edmund: Rocio NPC mi oluyor? Hande, küçük sincabımı rahat bırakır mısın?
Julian: Evet güzellik, Teiş'in işsiz kalmasını istemeyiz değil mi?
Edmund: Bence onu tehdit etmemelisin Jules.
Julian: İşe yararsa ayakkabımı öpersin ama.
Joshua: Bence ben Fast Food dediğimde alındı. Şakaydı o Hande, hıncını Rocio'dan çıkarma lütfen, ne suçu var onun?
Julian: Bence sen karışma, işi iyice brezilya dizisi dramına çeviriyorsun... Teiş diyordum? Hayallerinden mahrum mu kalsın çocuk? Bir daha düşün bence.

Şişt hoşt çekilin. Özet olarak, biri bölmeden hemen söyleyeyim, her sitede olur, bazı karakterlerin aile kurguları sevilir, herkes dahil olmak ister kurguya sonra büyür büyür büyür...

Mia: Ahbap söylediğim şeyi söylerken şaka yaptığımı biliyordun değil mi?

Şey, konuşuyordum ama ben?

Mia: Ne çene var a.ına koyayım, sus biraz. Yarım saattir! Ahbap dediğim gibi, beni bilirsin. Severim seni. Bence büyümeye devam edin. Bölünerek çoğalmıyor musunuz? Nasıl istiyorsanız öyle çoğalın.Tavşanlar gibi çoğalın! Nerde çokluk orda bolluk!

Bence öyle değildi o söz.

Mia: Nerede çokluk orada yokluk?

Cık.

Mia: Nerede çokluk orada süperlik, mükemmellik, acayip mutluluk! Oldu mu embesil?

Olmadı ama...

Mia: Ehemm Handeydi değil mi? Hande, s.ktir et şu salağı bence.

Hey!

Mia: Konuşmayı uzattı da uzattı. Bak ben 2 cümlede söyleyeceğim bunun yarım saattir demeye çalıştığı şeyi. Westwoodları herkes sever, ne kadar fazla ve ne kadar çeşitlilerse site kurguları için o kadar iyi.
Edmund: Tamam da ben en başında bunu demiştim zaten.
Mia: Evet de akıl hastanesinde olunca insanlar seni pek sallamıyor bebeğim.
Edmund: Sakal da yok ki dinletelim sözümüzü.
Mia: Sahi bir de köseydin sen. He he.

Bu arada bu kadarı yetermiş ne ya? Bizce değerlendiriliyorsa, bence yetmez.

Seth: Yeter bence. Lütfen ya, evde kalmak istemiyorum.
Edmund: Bence iletişim açısından çok zayıfsn hardal. Açtığın konunun başlığı yanlış bir anlam veriyor örneğin. Yardım isteseydin edebilirdim. Ayrıca... Çok olduklarını nereden çıakrdın, ben sadece iki tane tanıyorum.
Mia: Ailenin olması güzel bir şey, en azından sizin soyadınız kendi uydurduğunuz bir şey değil.
Anita: Benim öyle.
Julian: Biraz daha devam edersek Mia acıklı hayat hikayesini anlatıp ağlamaya başlayacak. Oh ne şimdi de hareket çekerek mi savunuyorsun kendini?
Anita: Bak tatlım benim konuyla pek alakam yok o yüzden nötr düşüncelerimi söyleyeyim. Basit bir espri yoluymuş sanırım bu. Hardal pek düşünmeyi sevmez, fazla düşünerek de hareket etmez. Sanırım amacı yanlış anlaman değilmiş, yanılıyor muyum?

En düzgün söyleyen oldun.

Anita: Hah tamam o zaman. Hepimiz araya girmeseydik daha kısa bir mesaj olacaktı ama muhtemelen kendini izah edemeyecekti.

Evet.

Anita: Çünkü dedim ya, pek düşünmez o.

Anladık Anita.

Anita: Aslında gerizekalı olduğundan şüpheleniyoruz. Yarım akıllı, sorumsuz, düşüncesiz, manyak, cani, sosyopat, şizofren...

Yeterli bence, anladı.

Anita: Hatta bir ara o uyurken bütün karakterler toplanıp bizi yönetmek için doğru kişi olup olmadığını konuştuk.

Ne?

Anita: Yani, eğer istersen, senin karakterlerin olabiliriz. Söylemen yeterli.

Öhöm, tamam mesajı yolluyorum artık...

Anita: Ara yeter.

Anladı bence artık.

Seth: ARA BENİ HANDE!

Tekrar rica etsem Seth'i uzaklaştırır mısın Mia?

Mia: Hallettim bil.

Anladın mı Hande şimdi?

Hoppidi. Yanlış anlamışsın Hardal *-*
Rocio zaten aylinin. Onu kapatmıyoruz, evli iki çocuğu var falan ihi. Şey demek istemiştim. Rocio ve Harley'nin annesini alacaktım da ben -Haley Westwood- ondan vazgeçtim.
Sonra şey bir de ben sana laf eder miyim ya v.v Genel olarak bakteri muamelesi görmek üzücü. Hani malumunuz bir ara elini sallasan seherbaza çarpıyordu ya, rahatsız ediciydi bence. Şimdi elini sallasan westwood'a çarpıyor olayı olunca içten içe surat ifadem şöyle oldu. -> '^'. İstenmeme durumu olmadığını biliyorum yani.

Ben sınav haftasındayken de feci şeyler olmuş burda heheh.
Hardal *-* Rocio'yu kapatmıyoruz heheh. Olur mu öyle şey? İlk Westwoodlardan o, kıyamam ona ben heheh.
Ve sanırım Höndö biraz yanlış anlaşılmış. Biz şey diye düşündük. Böyle bir ara karakterlerin yoğunlaştığı alanlar vardı. Seherbazlık olsun, vampir kurt adam kurgusu olsun. Ya da herkesin eşcinsel karakteri olmuştu. Bir süre sonra elini sallayınca aynı özelliklere sahip karakter sürüsü görür olmuştuk. Şimdi Westwoodların hepsi de aynı gibi gösteriliyor. O muameleyi görmesinden tırstık açıkçası ama o kadar işte.

Julian: Gördün mü Hande, Theodor işinden ayrılmak istemiyor. Sanırım bir süre daha Wasp'ta oynamana izin vereceğim bu yorumundan sonra, çaylak.
Edmund: Ego patlaması yaşıyorsun değil mi şimdi?
Julian: Tabii ki. Hey Eddie, unutmadan...
Edmund: Ne?
Julian: Ayakkabılarım cila bekliyor, öpmek istersen diye söylüyorum, çekinme.
Edmund: Theodor bunu sadece Waspta oynamaya devam etmek için mi söyledi sanıyorsun?
Julian: Belki evet, belki hayır sonuçta işe yaradı. Hadi hadi hadi, ayakkabılar Eddie!
Edmund: Hımf.

Arkadaşım, ben bi kere bölünerek mi yoksa sporla mı çoğalıyosunuz filan demiştim ama sevdiğimden o lan. Valla. Harley'e göz diktiğim günleri bilirim. Hardal'dan istediğim bazı izdivaç programları var. O olmazsa, ki bu ihtimali düşünmek istemiyorum Franco'yu hayal ediyoruz biz, Westwood'lardan bir tane koparacaktım ben. Hehe kendi kendime gelin güvey planları yapıyorum ama öyle.

Bir de ben, benim kurgularım genelde acı dolu ve b.k gibi oluyor diye -bok kelimesini sansürlemekten nefret ediyorum- aile kurgularım hiç olmadı. Kalabalık aile tadını alamadım lan. Tek başına acayip dandik aileler temsil ediyorum. Bakınız şu salak kızın babasının kurgusu o kadar havada kalmıştı ki Kübü'den rica edip aldım Nico'yu. Kendi kendimin ailesiyim, mutsuzum, kötüyüm lan.