Ballance In Darkness

Konu: Geri: Ballance In Darkness Ptsi Kas. 29, 2010 9:33 am

Salvador Leo Dante İlk gerçek dostum olduğunu çok iyi biliyor, hayatımdaki varlığın için teşekkür ediyordum o zamanlar benim için çok meşhur olan Tanrıya. Belki sorumlusu değildin aramızda geçenlerin. Belki de beni kırmak istemeyecek kadar hassastı yerim kalbinde ama olan oldu. Senden kaçmamın, seni bu kadar zor affetmemin nedeni salt evlilik meselesi değil, inan bana. Çok şey yaşadım senden sonra. Zorlukları senden öğrendiğim mutluluk hissiyle aştım. Hayattaki acıları yenmem için"sevme" ilkesini ilk sen aşıladın bana. Varlığının etkisi ruhumda tartışılmaz. Nasıl inkar edebilirim? Uzun bir süre seninle eğlendim,seninle ağladım, seninle kızdım yaşadıklarıma ama günlüğümü okumamalıydın. Tabi bir de evlenmeyi sorun teşkil etmeliydin benim gibi. Senden kaçmamın nedeni buydu işte. Beni sevdiğin için kaçtım senden. Belki insafsızca ama yapabilecek hiçbir şeyim yok. Beni sevmensenin için tehlikeli. Çünkü hayattaki her şeyimi biliyor olman, sana kesinlikle bir fayda sağlamayacak. Sanırım beni o azgın sapıktan kurtardığın gün seni öpmemeliydim. Çünkü, belki de senin bildiğin kadar biliyorum ben de seni. Ve asla vazgeçmeyeceksin değil mi? Keşke seni durdurabilmek adına bir şey yapabilsem... Sana bir zarar gelsin istemiyorum. Bu yüzden uzak dur benden Leo.

Mia Mollen Yaşadıklarını bilen belki de tek insanım, bu konuda emin değilim ama hayatım için büyük bir önem arz ediyordun. Ben, Hogwarts'a ilk geldiğim zamanlarda seni görüyordum. Marjinal tavırların ve güçlü duruşunla sana hatun demememe olanak yoktu. Bir problemim olduğunda birilerine sığınmak adetim değildir, bilirsin. Sana her zaman destek olmuş, bazen sigarayı bırakmanı söylemişimdir bir büyük edasıyla ama sen beni arkadaş olarak her zaman görmüşsündür. Belki sevimli bir kız olduğumdan belki de senin kadar olmasa da erkeklere karşı korkusuz duruşumdan sevdin beni. Theodor'la ilişkimizi ne kadar desteklemiş olsan da biliyorum ki aramızdaki bir mesafeyi de bu oluşturmuştu. Theodor'un ve bitabii Harley'in senin için ne kadar önemli olduğunun farkındayım. Şu Hogwarts'daki 'büyük' ölüm olayından sonra senden nefret etmemi, kızmamı bekledin. Sana kızamam çünkü senin hiçbir suçun olduğu görüşünde değilim. Ben, sorunlarımı dostlarımla paylaşmaktan dahi çekinirken senin en yakın dostlarını üzmüş ve şaşkınlığa uğratmış olduğum için benden nefret ediyor olman normaldi. İhanet, tesiri büyü kbir yara bırakır her insanın ruhunda... Affetememi sana karşı kullanacak olduğumu düşünerek benden uzaklaştığını varsayıyorum ama bir yandan da akrabam olduğunu öğrendiğim o dolunay gecesinde yaşadıklarımızın etkisini de yadsıyamam. Bana kaltak olduğumu bile söylemiştin, nasıl unutabilirim? Oysa kuzenimmişsin işte! Sana yeni akraba muhabbetiyle yaka silktirecek kadar yakın veya sinir bozucudavranacak değilim ama ne diyebilirim? Sen de haklısın. Bunca yıl sonra yaşadıkların... Peki, susmam daha iyi zannediyorum. Beni senin gözünde tahammül edilemez kılan şeyin ne olduğunu bilmek isterdim. Çünkü, seni özlediğimizi gördüğünü düşünmüyorum. Harley'le seni konuşuyor, seni ne kadar özlediğimizi, nerelerde olabileceğini tartışıyoruz çoğu zaman. Bukadar uzak kalmak bize zarar mı veriyor, yoksa böylesi daha iyi mi sence? Düşüncelerine ve sana ne kadar çok değer verdiğimi bilmeniisterim Mia. Bu yapışkanlıklardan hoşlanmasan da seni sevdiğimi de bilmeni isterim.

Nicholas Realgar Sen benim özgürlük için ilk umudumdun. Sana yöneltilen bütün kötüleyici lafların bir safsata olduğuna inanmaktan başka bir çarem yoktu. Çocuk bedenimi işkence tahtasına çevirirlerken sen yoktun. Gök gürültüsüyle birlikte korkudan yırtılacak gibi olan kalbimi yatıştırmak için sarılmak istediğim birilerini ararken sen yoktun. Bana bıraktığın adıma sarıldım her zaman. Bir hanfendi ismi olduğu söylenen Lucia'yı neredeyse silip atarak senin bana verdiğin adı kucakladım. "Jane diyecekler bana" dedim büyük bir inatla. Seni hiç hayal etmedim baba. Gizlice bakabildiğim birkaç resiminde tanıdım seni. Cesur görünüyor,tutkulu bakıyordun. Yaşadıklarımdan sonra özgürlük umudum sendin. Benialmaya gelseydin, hiç düşünmeden tutacağım elin sahibiydin ama olmadı. Baba sahibi olmanın nasıl bir şey olduğunu senden değil, ancak kitaplardan ve iyi kalpli bir ihtiyarın o mütevazi görünen ama pahabiçilemeyecek sevgisinden öğrendim. Senin hakkında gerçekleri öğrendiğimde ise hayatım için artık ne anlam ifade ettiğini sorgulamaya başladım. Benim umudum, insanları öldürecek ve karanlıkları tercih edecek kadar acımasız biri miydi? Senden korktum, kendimden korktum baba! Çünkü inanamayacağın kadar çok düşünüyordum ruhumda seni taşıdığımı. Özgürlük diye tutuşan benliğimi, sihir yeteneğimi,cesaretimi, dirayetliliğimi... Tesirin, yalnızca bir hayal kırıklığıdeğil baba. Kendimden şüphe etmemi ve nefret etmemi sağlayan tekvarlık, gecelerimi mahveden kabuslarımın kaynağısın! Sana olan nefretimi mazur görmen gerek. Beni dayanıksız, cılız bir ağaç gövdesigibi deviren sensin!

Mila Margot Karanlık ekibin güzellik yarışması olsa hiç şüphesiz seni seçerdim.Kendinden emir tavırların, kırmızı rujunla eşsiz bir güzelliğin var. Karanlık kraliçemsin sen benim. Ama, doğal olarak sana pek yavşayamıyorum. Bunun sebebi var elbette. Hayatta hiçbir insanı ayırmadım. Her zaman eşit davrandım ve bütün ırklarda bile aramı iyi tuttum diyebilirim. Siyasal saçmalamalardan, zarar veren birliklerden kaçınmıştım ama sen sebebimi bilmiyorsun. Asla bilmeni de istemem.Varlığınız, benim en değer verdiğim varlıklardan birine zarar veriyorsa, ona dur demek hakkımdır. Sen, ne olursan ol. Ne kadar karanlık olursan ve bana ne kadar şüpheli gözüyle bakarsan bak asla bilemeyeceksin ruhumdaki fırtınanın ne olduğunu. Çünkü rolümü güzelyapıyorum. Çünkü mazoşistliğim, karanlık olduğumu inandıran bir etmen. Neden hala gözlerin üzerimde ve neden şüphe ediyorsun benden acaba? Merak ediyorum ama rolümü güzel yaptığıma inanıyor ve tek kelime etmiyorum bu konu hakkında. Yine de beni endişelendiriyorsun. Kendime söz veriyorum, asla bir açığımı yakalamaman için gerçek bir karanlık olacağım.

Jane Realgar En karanlık anların ışık saçan gülümsemesine sahip olduğunu düşündüğüm ilk zamanlar ben 18 yaşımdaydım. Ailem benimle başa çıkmakta zorlanıyor, senin ailen de seni satmaya çalışıyordu o zamanlar.Tabirlerimi anlayacağın kadar uzun zaman geçirdik seninle. Keşke beni hiç bırakmasan, benden hiç kaçmasan Jane... Seni benden iyi bilen kim var dünyada? Başka kim bilebiliyor seni benim kadar? Senin o inadın,her düşüncenin doğru olduğuna inandırıyor seni. İnatçı arkadaşların ve senin yanında durmak konusunda bir o kadar inatçı olan ben olmasam,nasıl dayanabilecek o minyon, zayıf vücudun acılara? Böyle yapmamangerektiğini, belalara bodoslama dalmaman gerektiğini kaç kere söyledim sana ama o inadın beni dinlememen için en büyük etmen elbette. Ben de inat ettim. Seni koruyacağıma dair büyük bir inat bu. Seni korumak için, daldığın belaların tam merkezinde olacağım. Senin için karanlığa girdim. Senin için senden vazgeçtim. Şimdi yanında değil, karşındayım.Şimdi elinden tutmuyorum senin. Gözlerine bakıyorum. Bunun sana acı vereceğini biliyorum ama bilmiyorum artık hissedebiliyor, beni anlayabiliyor musun Jane ve sırf senin için, bu inadımı sürdüreceğim.Asla istemeyeceğin şeyler yapacağım. Beni dinlemen gerektiğini söylemeyeceksin, biliyorum ama bunu yine de yapacağım. Çünkü seni seviyorum.

Nicholas Realgar Varlığını öğrenmek ilk başta korkutucu geldi bana itiraf etmeliyim. Çünkü kızını elimden alacağın düşüncesi vardı bu gençliğimin ilk zamanlarında. Gerçi bir yandan da isterdim kızını kurtarmanı. Jane için hangisi iyi olur diye günlerce düşünürdüm. Resmini ilk önce Jane'ingünlüğünün arasında gördüm. Senin onu kurtarmanı yalvaran birçok sözcük okudum. Aptal bir adamsın. Senin yanında dursam, senin için çalışıyorolsam da bunu sürekli düşünüyorum Mr. Realgar. Kızınız onurla taşırken soyadınızı, sen mahvediyorsun. Onun içindeki güzellikleri öldürüyorsun farkında olmadan. Soracak uygun zamanı bulamıyorum, cesareti göremiyorum kendimde ama kızını seviyor musun? Onun için ne yaptın eğer seviyorsan? Gördüğüm kadarıyla ondan uzak durarak en iyisini yapmışsın Jane'e... Onu yok etmene izin vermeyeceğim. Onun içinde güzel olan bütün duyguları yok etmene izin vermeyeceğim. Bunun için bu bok çukuruna yakın bir yerdeyim. Gerekirse felsefemi devirip seni öldürürümama asla izin vermem onun içindeki güzelliği yok etmene! Seni devirecek güç bende yok belki şimdi. Ama Jane'in bu güce sahip olacağını bilirim.Hayatta gurur duyabileceğin tek şeyin kızın olduğuna inanman gerek Nicholas! Onunla gurur duyman gerek.

Jane Realgar Senden önce çok daha fazla şeye sahiptim, gelişinle beraber bunları paylaşmak zorunda olmaktan hoşlanmadım. Başlarda "Theo'nun bıcırık kızarkadaşı" rütbesindeyken herhangi bir tehdit oluşturmuyordun ama o köstebek dedikodularıyla beraber Harley ve Stef ile yakınlaşman kendimi gereksiz hissettirdi. Üstüne Harley & Stef olayı binince dışarıda kalan küme elemanı gibiydim, doğal olarak tüm öfkemi sana yönlendirdim. O göl muhabbetinden sonra yaşadığım vicdan azabını gömmeyi tercih ettim ama bu sana daha da derin bir öfke beslememe sebep oldu, üstüne üstlük beni affetmen... Eh, pek yararlı oldu diyemem. Kuzen olduğumuzu öğrendiğimde oldukça şaşırdım bu da sana olan duygularımı daha karmaşıklaştırdı. Sonunda Harley ile aynı mesleğe atılman ve baya sıkı fıkı salatalık turşusu gibi takılmanız beni iyice delirtti. Herşeyin merkezisin Jane, yaptığım her şeyi, her hatamın... Lord'un karşısında geçmişi bırakmam gerektiğini farkettiğimde ve bunu kabul ettiğimde aklımda tek bir düşünce vardı; Geçmişimi senin sahiplenmiş olduğun. Tutarsız davranmaya devam edeceğim ama gün gelip sana yardım ettikten sonra ensene bir sersemletme büyüsü çakarsam sebebini sorgulama.

Salvador Leo Dante Unutulmazsın benim için, gerçekten. Aklıma geldiğin nadir anlarda seni yumruklama isteği ile dolup taşıyorum hala. Seni Çatlakkazan'da öldürmem gerekirdi, sen dudaklarınla dudaklarıma tecavüz etmeden hemen önce hem de. Seni yumruklarken duyduğum gülme seslerini kafamdan atamıyorum. Tabi Mila iken durum farklı. Sosyal hayatta oynamam gereken iki rol var ve seni ölümyiyenler arasında gördüğüm anda kimliğimi açık edemezdim, değil mi? Yine de Leo, sende bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Tam olarak tarafına bağlı olmadığından şüphelenmiyor değilim. Zamanında ajan olduğunu bile düşünmüştüm. Bilemiyorum, ne olursa olsun sende gözümden kaçmayan bir tereddüt var gibi.

Nicholas RealgarBıdıbıdıbıdıdı. (Yakında.)

Konu: Geri: Ballance In Darkness Ptsi Kas. 29, 2010 1:08 pm

Kurguya yan kurgu karakterleri alınacaktır ama Çağla ya da benimle pm yoluyla irtibata geçmeniz gerek, başlıktan anlaşması zor olacaktır.